Boyabat İmam Hatip Mezunları Derneği

Yolun Hakkını Vermek

Ana rahminden geldik pazara,

Bir kefen aldık döndük mezara

Yunus EMRE

“Ey Havva ile Âdem’in Çocukları! Bizler yaratılış da eşit, din de kardeşler topluluğuyuz.” (Hz. Ali) Fani dünya hayat sınav sahnemiz iki kapılı han ile bir yoldur. On sekiz binlik varlık âlemi bu han ile bu yolun yolcularıdır.

Yolun hakkını vermek, yoldaki işaretlerin hakkını vermektir. Dünya sınav sahnesi yolun da güller var, dikenler var. Bu yol da haramlar var, helaller var, şüpheliler var. Bu yol da temizler var, kirliler var, sağlıklılar var, zararlılar var. Yoldaki bu işaretlere ve kurallara uymak kâmil aklı olan, on beş yaşına gelmiş bulunan, Yüce Allah ve Resulüne inanan insanların görevi, sorumluluğu ve mükellefiyetidir.

Dünya sınav sahnesindeki aday da aranan ilk şart akıldır. Aklı olanın dini vardır. Aklı olmayanın dini yoktur. Akıl nimeti, mutlaka mezar da ilk gece sorulacaktır. (Tekasür;102/8) Dünya sınavı, tekrarı olmayan bir sınavdır. Bu sınavın soruları, Yüce Allah’ın Hz. Cebrail aracılığıyla Hz. Muhammed’e indirdiği, yaşattığı ve yaşattırdığı son ilahi kitap Kur’an-ı Kerim’den olacaktır.

Allah Resulünün hayatı canlı, yaşanmış bir Kuran’dır. Bu gün “Ehli Sünnet”;

deyince Yüce Allah ile Hz. Muhammed’in gösterdiği, Muhterem Son Nebinin uyguladığı, yaşadığı 23 yıllık hayat örneği, mutluluk dönemi (Asr-ı saadet), “ve’l cemaat” sözündense Hulefa-i Raşidin ile Ashabı Kiram Efendilerimizin uyguladıkları, yaşadıkları hayat tarzı anlaşılmalıdır. Şayet bu gün Kur’an-ı Kerim resmedilse, canlandırılsa, bir yaşanmış hayat şekli verilse karşımıza Hz. Muhammed Mustafa çıkar. Sünnetsiz Kur’an, Kur’ansız Sünnet olamaz. Bazı aklı evveller sünnetsiz (Hz. Muhammed olmaksızın) dinin reklamını, pazarlamasını, propagandasını yapıyorlar. Yüce Allah’ın bize bildirdiği İslam anlayışı bu değildir. Ey Müslüman gerçek yol, Kur’an ve Sünnet yoludur, ben bilmiyorum başka cennete çıkar yol, bize kurtuluş olur yol! Bizim için yolun oluru budur, yolun hakkını, yolun ücretini ödemek budur… Ebu Saîd el-Hudrî (r.a) rivayet edildiğine göre Muhterem Nebi (s.a.v)şöyle buyurdu: – “Yollarda oturmaktan kaçının!” Sahabeler: – Biz buna mecburuz. Meselelerimizi orada konuşuyoruz, dediler. Bunun üzerine Resulüllah (s.a.v): – “Oturmaktan vazgeçemeyecekseniz o halde yolun hakkını verin!” buyurdu. – Yolun hakkı nedir Ey Allah’ın Resulü? dediler. Buyurdu ki Allah Elçisi;

– Harama bakmamak,

– Gelip geçenleri incitmemek,

– Selâm almak,

– Marufu emredip münkerden nehyetmektir.

(Buhari, Mezalim 22, İsti’zan 2; Müslim, Libas 114)

Ayrıca bu yol da dinin temeli ezandır. Devlet ezanla kurulur. Devletin başı ezanla ilan edilir. Bizlere de ezana kavli ve fiili icabet gerekir. Ey Müslüman! Çok dikkatli olalım, yeniden kendimizi bulalım. Dört buçuk milyon metre kare topraklarımız, bu gün yedi yüz seksen bin metrekareye düşmüşse, bu topraklar yangın yerine dönmüşse bunun nedenlerini yeniden sorgulamak gerekir, bu da salim akılla olur. Ey Müslüman! Ne olur! Aklı

kiraya verme! Aklını kullan ve işlet. Sorgulamanı yap! Önce istikameti, sonra kerameti gözlemle… İstikamet olmadan keramet olmaz, olamaz…

Ey Anneler ve Babalar!

Annelik de, babalık da bir manevi unvandır, makamdır, üniformadır. Belki de hayatın en çetin sınavı içindir. Yine Hz. Ali’nin bir sözünü hatırlatmak isterim. Hz. Ali çocuklarımızın gelişimin de üç yedilik döneme dikkat ediniz buyurmuştur. Şöyle ki;

-İlk yedi yaşına kadar yediklerine, içtiklerine, beslenmesindeki haram helal ölçeğine,

-Yedi yaşından on dört yaşına kadar eğitim ve öğretimine,

– On dört yaşından yirmi bir yaşına kadar da arkadaş ve dost gurubuna dikkat ediniz.

Yirmi bir yaşından sonra yavrunuzu açık denizlere, ummanlara, kar borası fırtınalara, hayatın bütün şartlarına, zorluklarına bırakabilirsiniz. Artık yavrunuza kimse Allah’ın izniyle kolay, kolay zarar veremez demiştir. İşte Hz. Ali’nin eğitim öğretim anlayışı. İşte annelik ve babalık makamına bakış… İşte bu topraklara yakışan örnek bir gençlik…

Öncelikle yavrumuzun, neslimizin;

İlk sözü: Allah (c.c),

İlk cümlesi: La ilahe illallah,

İlk duası: Amentubillah,

İlk ibadeti: Namaz olsun inşallah…

Bilmem başka söze gerek var mı? Selam ve dua ile…

Süleyman SAVAŞ